Deprem görüntülerinin çocuklar üzerindeki etkisi

0
687

Deprem görüntülerinin çocuklar üzerindeki etkisi

İzmir’de meydana gelen 6.6’lık depremin ardından pek çok görüntü ve fotoğraf karesi paylaşıldı. Bu görüntüler arasında kuşkusuz bizi en çok etkileyen henüz üç yaşındaki Elif ve Ayda’nın yıkıntıdan çıkarılma görüntüleri oldu.

Depremin 65’inci saatinde Elif, 91’inci saatinde Ayda’nın sağlıklı bir şekilde kurtarılma anını ve hastanedeki ilk görüntülerini televizyon kanallarından canlı canlı izledik, tüm Türkiye’ye sevinç gözyaşları döktük.  Elif ve Ayda’nın bu görüntüleri, fotoğrafları televizyon kanallarında ve sosyal medyada günlerce sıkça yayınlandı, paylaşıldı ve hala paylaşılmaya devam ediyor. Fakat görüntülerin sıklıkla ve duygusal içeriklerle paylaşılması ve deprem travması yaşamış çocukların bu görüntülere maruz kalmasını uzmanlar nasıl değerlendiriyor?

“Görüntüler çocukları olumsuz etkileyebilir”

Bianet’ten Gazeteci Ayşegül Özbek’in hazırladığı habere konuşan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Derneği Travma Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, bu karelerin travmayı hatırlatıcı ve rahatsız edici görüntüler olarak değerlendiriyor ve şunları söylüyor:

“Son yıllarda büyük travmatik olaylar sonrasında duygusal olarak etkilendiğimiz ya da bazı kişiler için daha sık etkileşim alacağını düşündükleri için fotoğraf paylaşım sıklıkları artmaya başladı. Ne amaçla yapıldığından bağımsız olarak, öncelikle kendi hissetiğimizle birlikte yapılan paylaşımın çocuğa, ailesine ve bir başka kişiye ne hissettirdiğini de düşünmek gerekiyor. Bu düşünme süreci hızlı paylaşımın önemli olduğu bu günlerde, çok zor farkındayım, ancak bazen çocuğun acısını paylaşıyoruz diye gösterilen bir fotoğraf karesi aslında bir çocuk istismarı olabilir. Evet istismar bize çok abartılı bir kelime gibi gelebilir ancak istismarın birçok çeşidi vardır ve bir çocuğun travma anında örneğin enkaz altında kimliği belli olacak şekilde görüntüsünün paylaşılması çocuk ruh sağlığı açısından uygun olmayacaktır. Ancak basın ve sosyal medyaya gelince işler farklılaşıyor. Maalesef ekran başında izlediğimiz bazı görüntüler çocukları deprem travmasına ek ikincil olarak olumsuz etkileyebilir. Çocuğun korku ve endişesini arttırabilir. Bu nedenle çocukla deprem konuşulmalı ancak deprem ile ilgili denetleyemediğimiz aşırı görsel ve işitsel uyarı verilmesi ise uygun olmayacaktır.”

“Çocukların davranışlarında gerileme söz konusu olabilir”

Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilgün Sarp ise Özbek’e depremin çocuklar üzerindeki etkilerini, “Bir afet sonrasında çocuk yalnızlıktan, okula gitmekten, karanlıktan vb. korkmaya başlayabilir. Hayali olaylar yaratabilir. Bazen çocukların davranışlarında gerileme söz konusu olabilir. Örneğin yatağını ıslatmak, parmak emmek, anneye yapışmak gibi… Bu davranışlar sadece çocuğun endişesinin işaretleridir. Onu anlayışla karşılamak, davranışlarına tepki göstermemek yararlıdır. Bu davranışların üzerinde durulmazsa, çocuğa gereken ilgi gösterilirse gerileyen davranışlar kısa sürede ortadan kalkar. Fakat aile tepki gösterirse bu davranışları daha uzun sürer,” şeklinde değerlendiriyor.

Not: Haberde https://bianet.org/bianet internet sitesinden yararlanılmıştır

Haber: İremnaz Aksoy*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here