ESKİ BEYOĞLU’NU YAŞATAN MİRAS

0
1787

Mahalle berberleri gibi eski İstanbul’un birçok köşesinde görülen lostra salonlarının sayısı iyice azaldı. Beyoğlu’nda bulunan 68 yıllık Havai Lostra Salonu, babadan kıza geçen mirasla ayakta duruyor.

Eski İstanbul’un kendisine özgü mekanları bir bir yok oluyor. Bazıları da binbir güçlükle ayakta kalmaya çalışıyor. Bir zamanlar mahalle berberleri gibi günlük yaşamın bir parçası olan lostra salonları da nostaljik mekanlar halini aldı. Beyoğlu’nda 1951 yılında açılan Havai Lostra Salonu da son temsilcilerden biri olarak dimdik ayakta duruyor.

İstiklal Caddesi’nde Hüseyin Ağa Camisi’nden Tarlabaşı’na doğru çıkan yolda 68 yıl önce açılan dükkan bugün babasının mirasını yaşatan Seher Örenler tarafından işletiliyor.
Havai Lostra Salonu’nu 54 yıl boyunca işleten Mehmet Örenler, 2006 yılında vefat edince kızı Seher Örenler işe sahip çıkmış. Seher Örenler, 5 erkek kardeşinin itirazlarına ve lostra salonunu kapatma isteklerine karşı, babasının emanetine sahip çıkmak için mücadele vermeye başlamış. Eski İstanbul’un izlerini her köşesinde taşıyan dükkân yan yana sıralı 4 kırmızı cilalı koltuktan ve bir tamir köşesinden oluşuyor. Tavana asılı dolaplarda özel tarifleriyle yapılan boya ve cilalar müşterilere sergileniyor.

TÜRKİYE’DE TEK KADIN

Seher Örenler, babasından salonu devraldığı ilk dönemlerde gerek ailesi gerek ise esnaf tarafından ağır bir şekilde yadırganmış. Kadın olarak bir lostra salonunu işletmek, halk arasında alışılagelmişin dışındaymış ama Seher Abla tüm tabuları yıkmış. Türkiye’nin ilk kadın lostra salonu sahibi olmanın verdiği gurur ve mutluluktan aldığı cesaretle yıllar içerisinde tüm önyargılara karşı ayakta kalmayı başarmış.

‘SEHER ABLA’ OLMUŞ

Zaman içerisinde çevresindeki insanlar tarafından maruz kaldığı eleştirel bakış ve görüşler bir kadın olarak bu işi yapmanın karşılığında yerini takdir ve tebriklere bıraktı. Babasının yadigarına tek başına sahip çıkan Örenler, esnaf tarafından da günden güne benimsenmeye başlanmış. Müşteriyle kurduğu birebir iletişim, hataya tahammülü olmadığı için işinde sergilediği titizlik ve özverili davranışlarıyla birlikte esnaflar arasında yerini almış. Artık Sakızağacı esnafının “Seher Ablası” olarak anılmaya başlanmış.

ATATÜRK’ÜN AYAKKABISINI BOYAMIŞ

Seher Örenler’in babası Mehmet Örenler, Sirkeci’deki yağ iskelesinde seyyar ayakkabı boyacısı olarak bu işe başlamış. Bir gün Sirkeci’de Atatürk’ün de ayakkabısını boyamış. “Benim için büyük onur” diyerek o anı sürekli anlatmış. Lostra salonunun açılış sürecinde isim arayışına giren Mehmet Örenler, Amerikalı bir arkadaşının önerisi ile açacağı salona Havai ismini vermeye karar vermiştir. Lostra salonlarına alışılmışın dışında olan bu ismi vererek döneminde halk arasında merak uyandırıp büyük bir ilgiyle karşılaşmıştır. O dönemde Havai Adaları’nın popülerliği ve Havai kelimesinin “uçuk” anlamına gelmesi ile birlikte Mehmet Örenler, salonunu 1951 yılında “Havai Lostra Salonu” adıyla açmış.

BOYAMANIN ÖTESİNDE İŞ

Seher Önerler, babasından aldığı formül ile ayakkabıları yeni alınmış gibi yapıyor. Bu yola birlikte çıktığı ustalarıyla beraber ayakkabı boyacılığının geleneksel tekniklerini hala devam ettiriyorlar.
“İnsanların birçoğu ayakkabı boyacısı olarak bildiği dükkanların lostra ismiyle anıldığından habersiz. Lostra, sanıldığı gibi sadece ayakkabı boyatılan yer değil ayakkabının yapıştırma, yenileme, boyatma vb. tüm tamirat işlerinin yapıldığı yer anlamına gelmektedir” diyen Seher Örenler, özellikle gençlerin kendi tarihlerine sahip çıkmadığını belirterek, lostranın ne olduğunu bilmemelerinden de yakınıyor.

Haber: Tolga DURAN 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here